“Kârdan Daha Fazlası”- OneCup Coffee

Birkaç yazı öncesinde iyi ve güzel olanı paylaşma anlayışından bahsetmiştim. Dünya insan eliyle giderek daha kötü bir yer alırken merhamet, vicdan  ve idealizm gibi erdemlerle atılan güzel adımları yaymak ve paylaşmak sorumluluğumuz var. Çünkü insan, içinde salt pragmatizm ve diğergamlığın savaşını veren bir varlık. Bu denge savaşında iyi ve güzel olanı paylaşmakla bireysel ve toplumsal iyiliklerin ve gelişmelere önemli birer katkımız oluyor.

İnsanın, sınırlarının ötesine sorumlu olduğunu düşünüyor, bu sorumluluğu da yalnızca bireysel değil toplumsal bir sorumluluk olarak tanımlıyorum. Bu sebeple insanın sadece  kişisel hayatında değil: dokunduğu ve kurduğu tüm düzenlerde dünyaya sorumluluğu var. Nitekim bu düşünce de çok uzun bir zamandır toplumsal ve kurumsal düzenlerde karşılık buluyor. Kurumsal sosyal sorumluluk ve sivil toplum bu derin ve geniş sorumluluğun yansıması olan kavramlar. Kurumsal Sosyal sorumluluk(KSS), bir kurumun faaliyetlerini yalnızca kâr odaklı olarak değil, kurum olarak topluma ve dünyaya karşı sorumluluklarını göz önünde bulundurarak gerçekleştirmesini ifade eder. Bugün büyük şirketlerin sosyal gelişim, sürdürebilirlik ve toplumsal kalkınma gibi alanlara bu kadar kaynak ve enerji harcaması kurumsal sosyal sorumluluk kavramıyla açıklanabilir.

Kar odaklı kurumların insana dokunan diğer bir metot ve bakış açısı da sosyal girişimcilik kavramıdır. Sosyal girişimcilik ise kurumsal sosyal sorumluluktan farklı olarak  şirketin kâr odaklı faaliyet süreçlerini toplumsal amaçlar doğrultusunda göstermeleridir. Yani sosyal bir soruna girişimci olarak bir çözüm bulup bunu ticarileştirmektir. Sosyal girişimciliğin ve KSS’ nin en önemli özelliklerinden birisi ortak değer üretimidir. Ortak değer üretimi, şirketin hem ticari amaçlarına hem de sosyal amaçlara aynı anda hizmet etmesidir. Ortak değer üreten bir şirketin faaliyeti bir yandan sahipleri ve çalışanları için kâr üretirken bir yandan da topluma ve dünyaya katkı sağlamaktadır.

Ortak değer üretmek konusunda gerçekten takdir edilesi bir şirketin hikayesini sizinle paylaşacağım: OneCupCoffee

OneCupCoffee adından da tahmin edileceği üzere bir kahve şirketi. Şirketlere ve evlere abonelik modeli üzerinden çekirdek kahve satan bir girişim. Ancak bu şirketin aynı sistem ve ürünü satan diğer şirketlerden bir farkı var: OneCupCoffee’ ye abone olup ofis ve evinize aldığınız kahve için harcadığınız her 1 dolar, sosyal bir sorunun çözümü için kullanılacak bir 1 dolar üretiyor. İlk başta kulağa pek gerçekçi gelmese de One Cup, kurduğu işletme modeliyle bunu gerçekten uyguluyor. Sistem basitçe şöyle işliyor: OneCup’ ın online mağazasından aldığınız bir paket kahvenin gelirinin(15$) yaklaşık %15i (2$) bir fonlama platformuna aktarılıyor. Bu platformda diğer insanların da katkılarıyla bu 2 dolar 5 ila 8 katı arasında bir miktara yükseliyor. Yani 15 dolarlık bir kahve, 15 dolarlık bir sosyal yardım üretiyor. Üstelik bu sosyal faydayı ek bir para harcamadan yapıyorsunuz.  Kahveye bir yılda ortalama 650 dolar harcayan bir kişi, kahveyi OneCup’tan almaya başladıktan sonra ek bir harcama ya da yardım yapmadan 650 dolarlık bir sosyal katkı sağlamış oluyor.

Sosyal girişimcilik ve ortak değer üretimine oldukça inovatif bir çözüm getirmiş olan OneCup, bugüne kadar yüzbinlerce dolar sosyal gelir üretmiş ve bu gelir dünyanın birçok yerinde kuraklık bölgeleri için içme suyu, eğitim, sağlık, afet sonrası yardım, çocuklar için okul beslenmesi, cinsiyet eşitliği, çocuk koruması ve açlık gibi alanlarda kullanıldı.

OneCup, bir kahveye hiçbir yere sığmayacak bir anlam, bir dert ve bir misyon katmış. Bize de diğergâmlık, sosyal fayda, sınırların ötesine duyulan sorumlukla örülü bu hikâyeyi paylaşmak düşünüyor.

İlham konulu diğer yazılarımı okumak için tıklayın.