Butik kelimesini duyunca birçoğumuzun aklına gelen iki kavram vardır: butik mağazaları; yani kıyafet, takı vb. ürünlerin satıldığı yerler ve butik oteller; yani oteller zincirlerine nispeten daha küçük ve çeşitli farklılıklar gösteren konaklama mekanları. Bu farklılıkları yalnızca oteller bağlamında değil; butik kavramı üzerinden konuşacağız. Ancak yaklaşımsal bir zemin sağlamak için butik otellerin neden “butik” olduğuna, “butik” ile sürdürülebilir başarı arasında nasıl bir alaka olabileceğine bakalım.
Butik oteller, belli bir konsept çerçevesinde tasarlanmış, misafirlerine diğer otellere göre daha hassas ve özenli hizmet sunan, az sayıdaki müşterilerine zengin bir konaklama deneyimi vaat eden otellerdir. Misafirlerin konaklama deneyimleri diğer otellerdeki deneyimlerine kıyasla daha kişiselleşmiştir. Kişiselleşme kavramı butik konusunda oldukça önemli. Zira bugün butik otellerin bu kadar rağbet görmesi ve bu rağbetin günden güne dramatik biçimde artmasının altında misafirlerin ” özel ” hissetmelerinin altında yatan kişiselleşmiş, özenli, kaliteli bir deneyim yatıyor.
Oteller açısından bakıldığında butik bir deneyim sunmak zor ve maliyetli. Ancak müşterilerin yoğun rağbeti de bu maliyet ve zorluğu göğüslemede otellere güç sağlıyor.
Butik Oteller, “butik” kavramın olduğu tek yer değil. Butik kavramı, otellerin yanı sıra kafeler, pastaneler ve fiziksel ya da dijital ürünlerde de bulunabilecek bir özellik. Butik, yaygın şirket/ kurum stratejilerinden olan düşük maliyet/düşük fiyat yaklaşımının tam tersinde yüksek maliyet/ zengin deneyim yaklaşımını benimseyen her ürün/ hizmette olabilecek bir strateji.
Butik strateji, konaklama sektörü başta olmak üzere belki de tüm sektörlerde yaygın/ geleneksel stratejileri yerle bir edecek gibi görünüyor. Her sektörün giderek “red ocean” olduğu bir dünyada “blue ocean” a geçiş yapmanın en etkili yolu zor ve maliyetli ancak daha kişiselleşmiş ve farklı ürün/hizmet sunmak.
Bugün birçok sektörün hedef müşteri kitlesi Y ve Z kuşaklarından oluşuyor. Önümüzdeki yıllarda Y ve Z kuşağı tüm sektörlerin temel hedef kitlesi olacak. Y ve Z kuşağı; yaşam tarzına, kendilerine hitap eden özelleşmiş, kaliteli ürün ve hizmetlere önem veriyor. Fiyatı yüksek olsa dahi “farklı” olanı tercih etme eğilimde olan bu kuşakları yakalamanın yolu onların “özel hissetmelerini” sağlamak. Yüksek verimlilikte ürün ve hizmetin ötesinde tüm deneyimlerini kaliteli ve özel kılmak; butik bir deneyim sunmak şirketler için sürdürülebilir başarının kapısını açacak.
Gelecekte butik bir dünya bizi bekliyor. Artık fiyat kırarak sürümden kazanma birçok sektörde tarihe karışacak.
Üretkenlik ve başarı konulu yazılar için tıklayın