Hayata Açık Uçlu Bakın!

Geçtiğimiz yazın ortalarında ülke genelinde yapılan bazı sınavlarda açık uçlu soruların da olacağı haberlerini okumuştuk. Açık uçlu soruların değerlendirilmesinin zorluğu üzerine birçok eleştiri yapılmıştı. Başka bir kesim, aslında şıklı soruların bir konunun bilinip bilinmediğini ölçemediği gibi çok klişeleşmeye kurban gitmiş çok derin ve değerli bir düşünceyi savunmuştu. Hatta hala daha bu savunma süreci insanların bazı zamanlarda konuşmalarının gündemine giriyor.

 

 

Açık uçluluk ya da kapalı uçluluk yalnızca sorulara özgü bir özellik değil hâlbuki. Açık uçlu olmak; bakış açısı, yaklaşım- ki bunlar soru sormanın önceki adımı ve ana gereklilikleridir-, reaksiyon ya da davranış için de bir özellik olmalı.

Sunulmuş sınırlı sayıda seçenek; böylesine karmaşık bir dünyada yeteri kadar zengin bakmayı, durum ve olaylara yeteri kadar sağlıklı ve efektif yaklaşmayı ve reaksiyon vermeyi sağlayabilir mi?

Her şeyin her an değiştiği, her an yeni bir buluşun ortaya konulduğu, her bilginin ve alanın birbiriyle iç içe geçmiş olduğu ve sınırların hiç olmadığı kadar belirsizleştiği ya da tamamen kalktığı bu dünyada sınırlı seçenek mümkün mü?

 

 

 

 

Adaptasyon

Adaptasyon, günümüzün dünyasında toplumda, iş yaşamında; şirketler için pazarda, iç ve dış organizasyonlarda aranan en önemli maharetlerden birisi. Hızla değişen dünyada sabit kalacak bir yaklaşım, bakış açısı ve davranış olmayacak. Kişisel yaşamda veya iş yaşamında ister birey ister bir kurum olarak adaptasyona giden yol “açık uçlu” bakmaktan geçiyor. Hayata açık uçlu bakın.

Sonsuz Seçeneklerin Dünyası

Toplumsal yapı, bireylere belirli normlar sunuyor. Kendi yaşamınızdan herhangi bir örnek ile bunu anlamak mümkün. Sigara içen bir çocuğa babanın negatif bir tepkide bulunması büyük oranda toplumun sunmuş olduğu sınırlı davranış seçeneğine dayanıyor. Her gün insanlar, sebebini bilmediği davranışlarda bir şekilde kendisine herhangi birinin öğrettikleriyle davranışlarını şekillendiriyor.

Özellikle eğitim konusunda bunun tartışması henüz sıcakken eğitimde sınırlı seçeneği ele alalım. Bir konuyu bilmek daha önemlisi anlamak bir çerçeve çizebilmektir. Bu çerçeve içine girebilecek yüzlerce, binlerce farklı yaklaşım mevcut. Her sorunun tek bir cevabı olmadığı gibi her cevap da tamamen doğru ya da tamamen yanlış olabilir mi?

Seçenekler denizinde yüzen bireyler olarak, olaylara ve durumlara bilgi, düşünce ve his hazinemizle yaklaşıyoruz. Sonsuz seçenekler dünyasında yaşayan her bireyin de yaklaşımı, bakış açısı ve davranışı (cevabı) aynı olamaz.

 

 

 

Sınırsızlık, öğretilmiş seçeneklerin ötesinde!

Bugün hayretle ve takdirle izlediğimiz buluşların ve adımların sahipleri zamanında eğer herkes gibi kendilerine öğretilen sınırlar, sınırlı seçeneklere göre yaklaşım ve bakış açısı sergileselerdi, bugün onlar sayesinde genişleyen dünyamız, geçmişte olduğu gibi daracık kalırdı.
Onlar, açık uçlu bakmayı biliyordu.
Onlar, adapte olmayı biliyorlardı.
Onlar için tek bir doğru yoktu.
Dünyayı ve toplumları her gün bir adım öteye götüren insanların başarı yollarında ilk adımları ” açık uçlu bakmak, seçeneklerin sonsuzluğunun farkına varmak” olduğunu biliyoruz.
Bugün öğretilmiş ne varsa, zamanında birileri tarafından “seçenek” olarak üretilmedi mi?
O halde, yaşamınıza açık uçlu bakıp, sonsuz seçenekler dünyasında sınırların ötesinde bir seçenek de siz ekleyin!

Öğrenmenin ve üretmenin yolu “açık uçlu” yaşamakta!

Daha fazla yazı için batihandizdaroglu.com’ u takipte kalın…