Altı Çizili Satırlar- Aralık

Altı Çizili Satırlar Serisi’ nin ikinci yazısında Aralık ayı boyunca aldığım notların bir kısmını sizinle paylaşıyorum.

 

*Zorlu ve emek ürünü, az bulunan ürün/servislerin devri!

“Tipik pazarlama kuruluşunun vaadi şudur:  Bize para ver, biz talebi arttıralım. Bununla birlikte gözden kaçmış bir alternatif daha var. Eğer başkalarının yapamadığı, az bulunan ve arzu edilen hizmet veya ürünü sunarsanız, kazanırsınız. Peki neler hem az bulunur hem de arzu edilir? Zorlu şeyler; tasarlaması, taşıması ve üretmesi zor olan şeyler.”

-HBR Türkiye, Aralık

 


*Organizasyonel Davranış ve Yönetim disiplinlerinde ” Escalation of Commitment (Taahhüt Tırmanışı)” olarak geçen kavram,  bugün yöneticilerin en sık görülen davranış biçimlerinden birisini teşkil ediyor. Bazı durumlarda şirket ve organizasyonların yanlış olduklarını fark etseler ve değişimin ayak seslerini duysalar da önceden başarılı olmuş stratejilerine sıkı sıkıya sarıldığını görebiliyoruz. Bu sarılışın başarının getirdiği kibire benzeyen bir hissiyatı temelinde barındırdığı da açık. Buna örnek olarak 10 yıl önce 1 milyar müşteriye sahip ancak bugün hepimizin üzülerek hatırladığı efsane telefon devi Nokia’ yı örnek verebiliriz. Frenk Vermeulen ve Niro Sıvanathan’ ın dediği gibi ” Başarısız Stratejide Israr Etme” nin bir manası yok, özellikle yıkıcı inovasyonların bu kadar yaygın olduğu günümüz dünyasında.

 


 

*Uyuşmazlıkla gelen inovasyon kıvılcımı!

Dünya devi şirketlerin koltuklarını hiç olmadığı kadar tehlikede hissettiği bu devirde inovasyon mecburiyetinden bahsediliyor yine HBR Türkiye Aralık sayısındaki bir yazıda. “Yönetim Kurullarının Yeni İnovasyon Mecburiyeti” başlıklı yazıda inovasyonu yakalayamama sorununun bir kökünün yönetim kurulu yapısına dayandığı ifade ediliyor. İnovasyonun ancak ” Yaratıcı Aşınma” ile geleceği;  bu yaratıcı aşınmanın da yönetim kurulundaki tartışmalara ihtiyaç duyduğu belirtiliyor. Yeni fikirlerin çıkması için bazen gerginlik şarttır. Yazının sonlarında şu cümle iliştiriverilmiş: İnovasyon her baba yiğidin harcı değildir: yürek ister!

 


 

*3D Yazıcılarla Yapay Organ Üretme Devri!

Futurism.com’ da yer alan yazıya göre 3D yazıcılarla yapay organ üretme çalışmalarında başarılı çıktılar ortaya konmaya başladı. Şu ana kadar bazı bilim adamları tiroid bezi ve kaval kemiğini yapay olarak üretmeyi başardı. Önümüzdeki yıllarda tıp dünyasında önemli bir ilerlemeye vesile olacak bu çalışmaları takip etmeye devam ediyoruz.

 


 

*Whether you think you can do a thing or you think you can’t do a thing, you are right.” Henry Ford
Başarıda kişisel inancın öneminin ne kadar büyük olduğunu biliyoruz. Ford’ un efsanevi kurucusu Henry Ford’ un bu sözü de bize bir işi başarmanın kişisel inancımızla olan tartışılmaz alakasını ortaya koyuyor. Doğru söze ne hacet!
——————————————-
Daha fazla yazı için batihandizdaroglu.com’ u takipte kalın…